Milletvekili Özdağ; "Muğla Türkiye'nin Kaşıkçı Elmasıdır"

Gelecek Partisi Muğla Milletvekili Selçuk Özdağ Muğla'da görev yapan yerel ve ulusal basın temsilcileri ile bir araya geldi. Milletvekili Özdağ; 'Muğla bir Dubai olabilir, Muğla Türkiye'nin Kaşıkçı elmasıdır. O kadar değerli ki onun hak ettiği değerin verilmesi gerekir' dedi.

TBMM’nin yeni yasama yılının açılmasına günler kala Muğla’da görev yapan yerel ve ulusal basın temsilcileri ile bir araya gelen Gelecek Partisi Muğla Milletvekili ve TBBM Saadet-Gelecek Gurup Başkanvekili Selçuk Özdağ 28. Yasama yılı içinde yaptığı çalışmaları anlattı. Seçim döneminde yaşananlar sonrası mecliste oluşan aritmetik sonrası Saadet Partisi ve Gelecek Partisinin bir araya gelerek gurup kurmasının ardından mecliste önemli çalışmaların yapıldığını belirten Özdağ; “meliste bugüne kadar şahsım olarak 6  Grup olarak da 25 kanun teklifi verdik. Yine şahsım olarak 56 Grup olarak da 325 soru önergesi verdik. Bunların birçoğuna doğru dürüst cevap bile alamadık. Şahsım olarak 16 Grup olarak da 80 Araştırma önergesi verirken şahsım olarak 88 Grup olarak da Bin 200 Genel Kurul Konuşması yaptık.” dedi.

Muğla Dubai Olabilir

Muğla özelinde yapılması gerekenleri de anlatan Gelecek Partisi Milletvekili Özdağ; “ Burası turizm konusunda bence Antalya'dan sonra ikinci bölgedir. Sağlık turizminde de, inanç turizminde de oldukça önemli bir merkez burası. Peki burası 4 aylık 5 aylık turizmle ayakta kalır mı? Kalamaz. Peki burayı 12 aylık turizm belgesi yapabilir miyiz? Yapabiliriz. Ama kim yapacak? İftihar muhalefeti el ele verecek. Bütün Muğla'nın bürokratları özel atanacak efendim. Buraya özel kanun çıkartılması lazım. Buradaki bütün bürokratlar yabancı dil bilmelidir. Buradaki Tarım ve Orman İl Müdürü dahil olmak üzere. Turizm İl Müdürü, Milli Eğitim Müdürü, bütün müdürlere, emniyet müdürlere dahil olmak üzere. Hepsinin 2 tane 3 tane yabancı dilleri olması gerekmektedir. Buraya yılda 10 milyonun üzerinde turist gelmektedir. 4 ay içerisinde 5 ay içinde gelmektedir. Burası 12 aylık bir turizm cenneti olabilir. Bura Dubai olabilir efendim. Ama burayı Dubai yapabilecek bir hükümete ihtiyacımız var. Ankara'ya ihtiyacımız var. Burayı Dubai yapabilecek bir bürokrasiye, Muğla'daki bürokrasiye ihtiyacımız var. Burayı Dubai yapabilecek iktidar muhalefet işbiriliğine ihtiyacımız var. Sivil toplum kuruluşlarına ve medyaya ihtiyacımız var. Birlikte çalışacağımız, beraber iş yapacağımız bir noktaya gelmemiz lazım.” ifadelerini kullandı.

Tarım da var Turizm çeşitliliğide

İkinci olarak, burası Tarım Bölgesi efendim. Burası Seydi Kemer, Dalaman Orası. Burası Tarım Bölgesi. Ve Seydi Kemer'de, Dalaman Orası'nda ve de aşağıda ortaca dahil olmak üzere, burada tarım var. Dağ renciye vardır ve tarımın her türü vardır. Buzundan tutun, soğandan patatesine, soğandan patatesine tutun, daha canlandırmasına kadar her türlü meyvenin yetiştirdiği bir yer. Özellikle burayla ilgili özel çalışmaların yapılması gerekmektedir. Ama gördüğüm şudur ki, ne turizmle ilgili bir özel çalışma yapıp, kendi gayretleriyle, buradaki sivil toplum kuruluşlarına, kendi gayretleriyle turizmciler, hokeyciler veya turizmle ilgilenenler bir şeyler yapmak veya tarımlar. Üçüncü olarak, burası aynı zamanda hava sporlarının, yani su sporlarına ve hava sporlarının merkezi olabilecek bir yer.  Ağacımız, havamız, hayvanlarımız, toprağımız, erozyonumuz, yağmurumuz, her birisi çok yoğun. Muğla orman bakımından çok zengin.” dedi.

Orman Yangınları bu kadar sürmezdi

Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi’nde görev yaptığı dönemlerde çıkan orman yangınlarını hatırlatıp o dönemde yangınların küçük çapta kaldığına dikkat çekerek; “ Geçmiş bir üniversite hocalık yaparken orman yangını olurdu. Ama asla bu kadar basına gelmezdi. Çabuk söndürülürdü. Ki o zaman teknoloji bu kadar iyi değildi. Şimdi bir yandan İHA’lar kullanılıyor. Bir diğer yandan da Droneler kullanılıyor. Bunlar eskiden gözetleme kuleler olundu. Ormancılar olundu. Şimdi ormana, ormancı adı altında torpil de eleman alınıyor. Ormanın O’sunu bilmiyor. Hayvanın H’sini bilmiyor. Bir ekolojik devreyi bilmiyor. Mikroorganizmayı da onları bilmiyor. Oturuyorlar, bulundukları yerde ormancılık yapıyorlar. Bu Türkiye'ye ihanettir. Liyakatın, ehliyetin olmadığı yerde bir ihanet söz konusudur. O nedenle ormanlarımıza da yangınlar meydan ediyor. Bu yangınlarla ilgili meclis açıldığında ilk araştırma önergesi şu olacak. Bir, son dört yıl içerisinde, özellikle Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin kurulduğu, 2018'e diyebiliriz, yedi, sekiz yıl içerisinde Türkiye'deki orman yangınlarını araştıralım diyeceğiz. Bir araştırma önergesi. Bütün partilerin, komisyonların, on bir komisyonun üç ay veya dört ay çalışacağımız bu orman yangınların bulunduğu yerlere başlayalım. Sayın Cumhurbaşkanı ne demişti? 3-4 orman yangını olduğunda buradaydım. Helikopterlerin çok geç geldiğini, gece görüşme uçakların olmadığını, gelip de uçakların çalışmadığını gördüm ben burada. Gözümle gördüm. Yardım istedim. Gelmediler. Gözümle gördüm. Milas'ta üç gün boyunca, Milas'ta yattık, kaltık. Serkan İncan arkadaşımla. Marmaris'te, Hatay'da, Mersin'de, Antalya'da, Muğla'da, İzmir'de, Aydın'da, Çanakkale'de, Bursa'da yapılan bütün orman yangınları son sekiz sene içerisinde, hatta son dört sene içerisindeki orman yangınlarını araştıralım ve nerelere iman izni verilmiş, iskan izni, nerelere otel yapılmış, nerelere benzin istasyonları, nerelere AVB'ler yapılmış bunları araştıralım. Gelin var mısınız? “ ifadelerini kullandı.