Kişisel Ölçüler Alınmadan Hazırlanan Gözlükler, Sağlık Sorunlarına Davetiye Çıkarabilir
Kişisel ölçüler alınmadan hazırlanan gözlükler, sağlık sorunlarına davetiye çıkarabilir
Gözlükte iki göz bebeği arası mesafe ölçüsü olan pupila mesafesinin önemini vurgulayan İstanbul Atlas Üniversitesi Meslek Yüksekokulu Müdür Yardımcısı, Optisyenlik Programı Öğretim Görevlisi, Optisyen İlkay Altunsoy, ölçü alınmadan ya da doğru ölçü alınmadan yapılan optik gözlük kullanımının pek çok sağlık sorununa yol açabileceği uyarısında bulundu. Altunsoy, kişisel ölçüler alınmadan montajı yapılan gözlüklerin prizmatik etkilere maruz kalacağını vurgulayarak “Bu da baş ağrısı, bulanık görme, bakılan objeyi farklı noktalarda algılama, merdiven inip çıkarken basamağı doğru yerde algılayamama, gözlük takmak istememe gibi sebeplere yol açar” uyarısında bulundu.
İstanbul Atlas Üniversitesi Meslek Yüksekokulu Müdür Yardımcısı, Optisyenlik Programı Öğretim Görevlisi, Optisyen İlkay Altunsoy, 10 Ekim Dünya Görme Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada göz sağlığının önemi ve korunmasına ilişkin değerlendirmede bulundu.
En önemli duyu organımız göz…
Her yıl Ekim ayının ikinci perşembe günü düzenlenen Dünya Görme Günü’nde görmenin insan sağlığındaki yerinin önemine dikkat çekmek, görme kayıplarının önüne geçmek ve körlüğü önleyebilecek önlemlerin alınması gibi bireylerin bilinçlendirilmesi konularında farkındalık oluşturulmasının amaçlandığını belirten Optisyen İlkay Altunsoy, “Dünyayı algılamamıza olanak tanıyan beş duyu organımızdan biri olan ve görme işlevini yerine getirmesi nedeniyle en önemli duyu organımız olan ‘göz’ sağlıklı ve nitelikli yaşamaya yardımcı olmaktadır. Bu sebeple göz sağlığının korunması son derece önemlidir” dedi.
Uzak-yakın kırma kusurları en yaygın şekilde görülüyor
Göz sağlığını olumsuz etkileyen hem dünyada hem de ülkemizde çeşitli hastalıklar bulunduğunu belirten Altunsoy, “Bunlardan en önemlileri yaklaşık 1 milyar insanı etkileyen, büyük bir kısmı düşük ve orta gelirli ülkelerde yaşayan insanlarda görülen, önlenebilir, uzak-yakın kırma kusurlarıdır. Kırma kusurlarını katarakt, göz tansiyonu, diyabetik retinopati, korneal opasiteler, trahom ve yaşlılığa bağlı görülen yakın-uzak görme problemleri takip etmektedir” dedi.
Düzenli göz muayenesi ihmal edilmemeli
Doğuşta beklenen yaşam süresinin artması ile beraber görme bozukluğu yaşayan insan sayısında da artış beklendiğini kaydeden Optisyen İlkay Altunsoy, “Bu görme bozukluklarının önüne geçmek için ilk adım düzenli aralıklarla göz muayenesi yaptırmaktır. Çünkü göz muayenesi sırasında hekimler bir dizi hastalık (felç riskleri, diyabet, yüksek tansiyon, otoimmün hastalıklar, cinsel yolla bulaşan hastalıklar ve kanserler dahil) tespit edebilir. Bunun nedeni, gözün vücutta bir doktorun engelsiz bir görüşe sahip olabileceği tek yer olmasıdır” dedi.
Kırma kusurları, görme gereçleri ile tedavi edilebilir
Dünyada yaklaşık 1 milyar insanı etkileyen kırma kusurlarının göz hekimi muayenesi ile teşhis edildiğinde reçete edilen gözlük ve kontakt lens gibi bir görme gereci ile tedavi edilebileceğini söyleyen Altunsoy, “Optik gözlük ya da kontakt lensler çoğu kırma kusurunun düzeltilmesi için kullanılan en yaygın ve etkili yöntemlerdir. Optik gözlük; her kullanıcı için ayrı ve doğru ölçüler alınarak montaj yapıldığında yan etkisi olmayan tek gereçtir” diye konuştu.
Doğru ölçü alınmadığında pek çok sorun ortaya çıkabilir
Gözlükte kişisel montaj ölçümlerinin önemini vurgulayan Optisyen İlkay Altunsoy, “Ölçü (İki göz bebeği arası mesafe Pd ve montaj yüksekliği Hg) alınmadan ya da doğru ölçü alınmadan yapılan optik gözlük kullanıcıları prizmatik etkilere maruz kalır ve bu da bireylerde baş ağrısı, bulanık görme, bakılan objeyi farklı noktalarda algılama, merdiven inip çıkarken basamağı doğru yerde algılayamama, gözlük takmak istememe gibi sebeplere yol açar. Optik gözlük seçimi yapılırken kullanıcının yüz ölçülerine ve anatomisine uygun, kullanılacak ortam ile uyumlu bir gözlük kaplaması seçeneği ile mesleği ve yaşı da dikkate alınmalıdır” tavsiyesinde bulundu.
Kontakt lens kullanımında bu kurallara dikkat!
Kontakt lenslerin ise direkt görme organının üzerine yerleştirildiği için tıbbi bir protez görevi gördüğünü ve bu sebeple doğru kullanımının çok önemli olduğunu vurgulayan Altunsoy, “Kullanırken hijyen kurallarına dikkat etmek, değişim sürelerini aşmamak, gece kontakt lenslerle uyumamak, diğer kişilerle paylaşmamak, kontakt lenslerle duşa, havuza ve denize girmemek, temizlik için uygun solüsyon haricinde bir şey kullanmamak, kuru göz semptomları geliştiğinde veya viral enfeksiyonlar oluştuğunda göz hekimi muayenesini ihmal etmemek, günlük kullanım saatini 8-10 saat aralığında tutmak ve kontakt lensi reçeteli olarak optisyenlik müesseselerinden temin etmek önemli kurallardır” diye konuştu.
Güneş gözlüğü bir aksesuar değildir
Özellikle güneş gözlüğü kullanımında da dikkat edilmesi gereken noktaları hatırlatan Altunsoy, “UV ışınlarının zararlı etkilerinden korunmak için kullanılan güneş gözlüklerinin bir aksesuardan öte koruyucu sağlık gereci olduğu bilincinde olunarak uygun kategorilerde mevsime uygun, UV 400 koruma filtreli, kaliteli malzemeden üretilmiş, CE ve garanti belgeli, kullanıcının yüz ölçülerine uygun olduğundan emin olunmalıdır” dedi.
Düzenli aralıklarla göz dinlendirilmelidir
Göz sağlığını korumak için yaşamın önemli bir kısmının geçtiği iş yerlerinde de gerekli önlemler alınmasını ve koruyucu amaçlı gözlükler kullanılması gerektiğini belirten Altunsoy, “Bilgisayar kullanıyor ise ekran ve kullanıcı arası 50-70 cm olmalı ve yine koruyucu amaçlı uygun kaplamalı bir gözlük kullanılmalıdır. Düzenli aralıklarla her 20 dakikada 20 saniye 20 feet (yaklaşık 6 m) uzakta, mümkünse açık havada uzaklara bakılarak göz dinlendirilmelidir” dedi.
Göz sağlığı okuryazarlığı düzeyi yükseltilmeli
İstanbul Atlas Üniversitesi Meslek Yüksekokulu Müdür Yardımcısı, Optisyenlik Programı Öğretim Görevlisi, Optisyen İlkay Altunsoy, sözlerini şöyle tamamladı: “Göz sağlığını korumak için bireylerin göz sağlığı okuryazarlığı düzeylerinin yükseltilmesi ve bilinçlendirilmesi oluşacak görme problemlerinin erken teşhisi ve tedavisi konusunda bireysel ve ekonomik düzeyde toplumları derinden etkileyeceğinden önem arz etmektedir. İyi bir göz sağlığı, küresel olarak eğitim düzeyinin yüksek olması, çalışma performansının artması, ekonomik ve sosyal açıdan iyileşme gibi pozitif sonuçlar doğuracaktır. Dünya Görme Günü vesilesiyle sağlıklı bir yaşam için göz sağlığına dikkat edilmesi gerektiğini ve bunun da düzenli göz muayenesi sayesinde bireylerin bilgilendirilmesi ile sağlanacağını unutmamak gerekir. Gözlerimiz dünyaya açılan pençelerimizdir, onlara iyi bakalım, sağlıkla kalalım.”